Dilin doğuşuyla birlikte kendine özgü gizemli bir ifadeyle ortaya çıkan, asırlardır insanları etkileyen, estetik bir ritimle musiki ile yakın ilişkisi olan, ruhu etkileyen Platon’un ifadesiyle “Büyülü Sözler” e şiir diyoruz. Aslında tarih boyunca şiirin kesin, net ve tek tanımı yapılamamış, yapılamaz da… Şiir nedir, yüzyılların taşıdığı en zor soru olmuştur.
Voltaire “Şiir ruhun müziğidir” der. Aristo “eşya ve hadisleri taklittir” ifadesini kullanırken Aragon “Şiir sanatı eksiklikleri güzelliklere çeviren bir simya bilimidir” der. Şiiri tunçtan daha güçlü gösterenlerin yanında şairi de “ Güzellik Teknisyeni” olarak tavsif edenlere de rastlarız. “Bizce şiir mutlak hakikati arama işidir” diyen Necip Fazıl Kısakürek sözlerine şöyle devam eder: “- Şiir beş hassemizi kaynaştırıcı idrak mihrakında, maddi ve manevi bütün eşya ve hadislerin maverasına sıçramak isteyen, küstah, başıboş kıvılcımlar mahrekidir. O, bir noktaya varmanın değil, en varılmaz noktayı, sonsuz ve hudutsuz aramanın davasıdır. Maddi ve manevi eşya ve hadislerin maverasında karargâh olan mutlak hakikat kapısı önünde, ebedi bir fener alayı…. Şiir budur..”
Şair için yaşadığı hayatı, hadiseleri herkesten farklı algıladığını söylemek mümkün. Ancak şiir tanımlamaları kendine göredir. Bence şiir sayısı kadar şiir tanımı yapılabilir. Şair için de şair sayısı kadar ifade kullanılabilir. Fakat burada bir şeyi anlamamız lazım. Şiir his ve düşünce hayatımıza etki ediyor, yüzyıllardır gücünü koruyor olmasıdır. Hayatında iki mısra mırıldanmamış, iki satır şiir yazmamış ya da hiç okuma yazma bilmese de şiirsel ifade kullanmamış tek bir insan yoktur. Sevinçli, hüzünlü, kederli, acılı anlarında bu dili bir şekilde kullanmıştır insanoğlu.
Bu şiir kitabımız şairinin 45 yılda yazdığı demlenmiş şiirlerden bir seçkidir. Okuyarak beğeneceğiniz, severek ezberleyeceğiniz şiirler olacağı ümidini taşıyoruz.
|